Vajinismusda yaşanan kasılma istem dışıdır ve asla kadının kendi kontrolünde değildir. Vajinismus, vajinal kasların istemsiz kasılmaları sonucunda cinsel ilişkinin olamaması veya oldukça ağrılı olmasını tarif eden bir problemdir.
Tedavisi mümkündür.
VAJİNİSMUS
Vajina girişini çevreleyen kasların istem dışı olarak kasılarak cinsel birleşmenin acılı olması ya da birleşmenin gerçekleşememesidir. Vajina girişini çevreleyen baskın kas grubu ";Pubik Kaslar";olarak adlandırılır, bunlar düz kas grubudur ve refleks olarak çalışırlar. Vajinismusda yaşanan kasılma istem dışıdır ve asla kadının kendi kontrolünde değildir. Vajinismus, vajinal kasların istemsiz kasılmaları sonucunda cinsel ilişkinin olamaması veya oldukça ağrılı olmasını tarif eden bir problemdir. Bilinçaltına yerleşmiş bir takım korkular ve yanlış cinsel bilgilendirilmeler sonucunda vajinal kanalın 1/3 dış kısmındaki pelvik kaslar, kişinin kendi kontrolü dışında kasılır ve bu şekilde cinsel birleşme olanaksız hale gelir. Vajinismus problemi olan kişilerde, cinsel birleşme anı geldiğinde kontrolsüz olarak kasılma olmaktadır. Aslında PC kası normalde kendi kontrolümüz altındadır, yani kendi istemimiz ile kasıp gevşetebildiğimiz bir kastır. Nitekim aynı kası idrarımız geldiğinde tuvalete yetişirken kasarız,idrar yaparken ise gevşetiriz. Halk arasında evli bakireler, tamamlanmamış evlilik veya cinsel fobi, tıp literatüründe cinsel işlev bozuklukları sınıflamasında ise cinsel ağrı bozukluğu da denilir. Vajinismus yaşayan kadınlar,vajinalarının penisin giremeyeceği kadar dar olduğunu hatta böyle bir deliğin olmadığını bile düşünürler.İlişki denemelerinden sonra,sanki orada bir duvar var,orası kapalı gibi ifadeler kullanırlar.
Vajinismus, ilk denemede ortaya çıkar. İlk gece başarısız olan çift sorunun geçici olduğunu ve daha sonraki günlerde kendiliğinden çözüleceğini düşünür. Fakat daha sonra da sorun devam edince, kadında kadınlığında eksiklik olduğu düşüncesi, üzüntü, sıkıntı, gerginlik, her şeyin daha kötüye gideceği korkusu ve ardından suçluluk duyguları ortaya çıkmaya başlar. Erkek ise eşi tarafından istenmediği, reddedildiği duygularına kapılmaya başlar. Zamanla sertleşme yetersizliği olur. Zaman içinde vajinismus, evlilik içinde diğer alanlarda da problemlere yol açar. Özellikle problemi aile biliyorsa çiftin işi daha da zorlaşır.Tedaviyle ilgili yapılan başarısız denemeler de çiftin umutsuzluğunu artırır. Vajinismuslu kadınlar ilişkiye girememenin yanısıra bu duruma eşlik eden problemler de yaşarlar. Evlilik ilişkisinde çatışmalar,çocuk sahibi olamamak,ailelerin durumu bilmesi sonucu oluşan sosyal krizler problemin çifte yaptığı sıkıntıyı daha da artırır. Vajinusmus problemine sahip bayanlarda, kasılmalar yalnızca vajinal girişde değil, aynı anda karın, bel, sırt, bacak gibi vücudun pek çok bölgelerinde de olabilir. Vajinal kasılmaların en önemli özelliği kasılmaların istemsiz şekilde yani tamamıyla kişinin kontrolü dışında, diğer bir tabir ile “refleks olarak” oluşmasıdır. Vajnusmus durumunda vajene herhangi bir şeyin girmesi mümkün değildir ve her türlü girişim çabası son derece rahatsızlık verici veya imkansızdır. PC kasında istemsiz kasılma şeklinde kendini gösteren bu vajinal refleks ,sadece cinsel ilişki esnasında değil, kadının jinekolojik muayenesi sırasında, tampon kullanımı durumunda ya da parmağın vajene sokulması gibi vajene herhangi bir girişim içeren durumunda da ortaya çıkabilir. Dolayısıyla vajinismus problemi olan bir kişi,kadın-doğum muayenesinde rahat değildir.Fakat muayenede rahat olup cinsel ilişkiye izin veremeyen vajinismuslularda vardır. Vajinismusun nedenlerini, sonuçlarını ve nasıl tedavi edileceğini bilmemek çiftlerin hayal kırıklıkları yaşamalarına neden olur ve her iki tarafı da psikolojik ve fiziksel olarak yıpratır.
Vajinismus problemi doğu ülkelerinde ,batı ülkelerine göre daha sık karşılaşılan bir problemdir.Ülkemizde her 10 kadından birinde vajinismus görülmekte iken, bu oran batı ülkelerinde daha azdır.Cinsel eğitimin yetersiz olması ya da hiç verilmiyor olması, kadınlarımızın ve erkeklerimizin eğitim düzeyleri ne olursa olsun cinselliği, cinsel organlarını ve nasıl işlev gördüklerini yeterince bilmiyor oluşu nedenleriyle vajinismus ülkemizde, batı ülkelerine göre daha sıklıkla görülmektedir.Cinsel bilgilendirme, ana-baba, sağlık kuruluşları ve örgün eğitim kuruluşları aracılığıyla yapılmalıdır. Bu açıdan baktığımızda, ana-baba içinde bulunduğu kültürün de etkisiyle çocuğuyla cinsellikle ilgili konuşamamakta, konuşacak olsa bunu nasıl yapacağını bilememektedir. Şöyle ifade edelim; tamam 7 yaşındaki kızımı bilgilendireyim ama nasıl, ne söylemeliyim? Ana-baba ülkemizde bu konuda rehbersizdir. Söyleyemem, konuşamam, utanırım, olur mu öyle şey diyenlerin yanı sıra tamam konuşayım ama nasıl yapacağımı bilmiyorum diyenler de vardır.
Vajinismus, psikolojik kökenli bir problemdir. "Kızlık zarı çok değerli ve korunması gereken bir şeydir" düşüncesi çerçevesinde kızlara verilen yanlış bilgi ve yapılan korkutmalar vajinismusun ortaya çıkmasında önemli bir yer tutar. Cinsellikle ilgili doğru bilgilendirmenin yapılmaması en büyük eksikliktir. Çocukluk ve ergenlik döneminde okul, sağlık kuruluşları ve ana-baba tarafından yapılması gereken bilgilendirme yapılamamakta, gençler bu konudaki bilgi eksikliğini arkadaşlarından edinerek kapatmaya çalışmaktadırlar. Fakat buradaki acıklı nokta arkadaşlarının bilgi kaynağı da yine bu konuyu eksik ve yanlış bilen diğer arkadaşlardır.
Gazetecilikte bir söz var: Köpek insanı ısırırsa haber olmaz ama insan köpeği ısırırsa haber olur.
Yanlış bilgiye bir örnek vererek bu durumu açıklayabiliriz: İlk gece ilişkide kızlık zarı yırtılırken çok acı verir, kanar, hastanelik olunur, hastaneye zor yetişilir, kilitlenip kalınır, rezil olunur.Bu paragrafta geçen her kavramı tek tek ele alalım.
1-Kızlık zarı yırtılır: Yırtılma deyince aklımıza elimize aldığımız bir çarşafı boydan boya ikiye bölme işlemi gibi bir şey gelir.Eğer benim görmediğim bir yerde, benim kontrolüm dışında bir şey yırtılacaksa buna izin veremem.
2-Yırtılma diye bir şey varsa, yırtılacak olan da bir et parçası ise, hatta bu içerde ise o zaman acı da olacak. Kimse iradesiyle acıya talip olmaz.
3- Yine yırtılma olurken, aşırı derecede kanama olacak. Bir yer çok kanıyorsa, ölme ihtimali, hastanelik olma ihtimali vardır.
4-Ya penis içerdeyken kilitlenip, öyle kalırsak, bizi çarşafla, o pozisyonda hastaneye götürürlerse, tam bir rezillik.
Ayrıca;
• Cinsel bilgi eksiklikleri,
• Kızlık zarının çok değerli ve korunması gereken bir şey olduğu düşüncesi,
• Kızlık zarının yırtılması sırasında korkunç bir acı duyulacağı fikri,
• Utanma ve cinsel duygulardaki baskılanma,
• Genç kızlık döneminde seksin pis ve kötü olduğunu öğreten yanlış ve katı eğitim tarzı,
• İlk cinsel ilişki sırasında kadının canının fazla yanması,
• Vajinanın içine herhangi bir şey giremeyecek kadar ufak olduğuna dair yanlış inançlar,
• Aşırı katı bir toplum düzeni içinde yaşama,
• Bilinçdışında yaşanan suçluluk, ayıp, günah gibi fiziksel, kültürel, dinsel ve ahlaki korkular,
• Simgesel olarak zihninde aşırı büyütülen penis yüzünden çok acı çekme veya parçalanma korkuları,
O an geldiğinde kişi panik atak benzeri bir durum yaşar. Eşini iter, kasılır. Korkar, bilinci açık olsa da kontrolünü yitirir, endişe, korku duyar. Kişi zamanla aşağıdaki duygu ve düşüncelere kapılabilir:
-Duygusal tatminde azalma,
-"Herkesin bu kadar kolay yaptığı bir şeyi ben nasıl yapamıyorum?" şeklinde suçluluk,
-Utanç duyma,
-Kendinden nefret etme,
-Hayal kırıklığı hissi,
-Aile büyüklerinin veya yakınlarının "Ne zaman çocuk sahibi olacaksınız?" soruları nedeniyle duyulan sıkıntı,
-Zamanla meydana gelen cinsel isteksizlik vb.
Primer Vajinismus (Birincil vajinismus): Bir kez bile olsun cinsel ilişkinin gerçekleşememesi durumudur.Tedaviye başvuranların %70’den fazlasını primer vajinismus oluşturmaktadır.
Sekonder Vajinismus (İkincil vajinismus): Önceden sağlıklı şekilde ilişki mümkün iken yaşanmış bir cinsel veya genital travma sonrası (olaylı bir doğum, düşük, kürtaj, kaba bir şekilde yapılan bir jinekolojik muayene, taciz veya tecavüze maruz kalma gibi) gelişen vajinismus durumudur.
• Vajinismus bir hastalık değil, ailesel yani evli çifte ait bir problemdir. Kadının ve erkeğin ortak bir sorunudur. Bu nedenle cinsel terapide bir tarafın diğerini suçlamaması ve anlayışlı olması öğütlenir.
• Kişinin istediği kişiyle evlenememesi vajinismusa neden olmaz. "Başkasıyla evlenseydim yine de olur muydu?" sorusu hep akla gelir. Ama bu sorunun eşlerle bir ilgisi yoktur. Hatta evlenmeden önce uzun yıllar flört eden çiftlerde evlenince bu sorunu yaşayabilir.
• Cinsel terapide başarı şansını arttıran en önemli faktör, eşlerin seanslar sırasında kendilerine verilen ev ödevlerini uygun bir şekilde uygulaması ve sonuna kadar tedaviye devam etmeleridir.
• Genel anestezi altında ilişkiye girilmesi, alkol alıp sarhoş olup cinsel ilişkiye girmesi, sakinleştirici, kas gevşetici ve antidepresan ilaçlar da tedavi edici değildir.
• 10-15 yıldır evli olup halen ilişkiye giremedikleri için boşanan veya evliliklerini bu şekilde kabullenip "aseksüel" olarak yaşayan çiftlerin sayısı az değildir.
• Ülkemizde cinsel sorunla başvuran kadınların en büyük grubunu oluşturmaktadır.
• Vajinismuslu hastalar ailelerden gelen "neden hala çocuk yapmıyorsunuz?" şeklindeki eleştiriler ile boğuşmaktan sıkıldıkları için bir cinsel terapiste başvururlar.
Vajinismus, yine bir cinsel fonksiyon problemi olan cinsel isteksizlikten farklı bir kavramdır. Cinsel isteksizlik , ilişki gerçekleşmesine rağmen, kişinin cinsellikten zevk alamaması şeklindedir. Vajinismustan şikayetçi olan bir kadında; cinsel arzu ve vajende ıslanma mevcuttur, ancak istense de ilişki başarılamamaktadır. Ancak zaman içinde vajinusmus sorununa sahip kadınlarda veya cinsel ilişkide ağrı hisseden (disparoni) bayanlarda cinsel isteksizlik gelişebilmektedir.
Kızlık zarı; vajinismuslu kadınlara cinsel ilişkide bulunamamasının nedeni olarak "kızlık zarının kalınlığı" gösterilir. Bu nedenle çoğu zaman “hymenektomi” adı verilen cerrahi bir yöntemle bu zarın kesilmesi operasyonu yapılır. Ama sonrasında sorun devam edince hasta yıkılır. Uzun süre yardım almak istemez ve tedavi olmak için cesaretini kaybeder. Bilinenin aksine gerçekten cinsel ilişkiye engel olacak kızlık zarının veya vajenin bir anatomik bozukluğun görülme sıklığı ise %1'in altındadır.
Kızlık Zarı Nedir?
Vajina girişi itibariyle 1-2 cm içeride kızlık zarı bulunmaktadır. Ayrıca vajinanın hemen başlangıcında kızlık zarı başlamadan hemen önce Bartholin adı verilen salgı bezleri bulunur ve bunlar cinsel ilişki sırasında vajina girişinin ve vajina duvarlarının kayganlaşmasını sağlar. Kızlık zarı değişik çeşitte ve şekilde olmasına rağmen vajinanın yapısı ve görüntüsü değişkenlik göstermez ve kızlık zarında olduğu gibi vajina şekilleri ve hazne, vajina türleri yoktur.
Kızlık Zarı Şekilleri
Kızlık zarı veya himen, 1-1.5 cm kadar içeride, 2-3 mm inceliğinde zarımsı bir doku kıvrımıdır. Oldukça çeşitli şekiller alabilen bu doku genellikle vajina girişinde ve hilal şeklindedir ve de ince kılcal damarlarla çevrilidir.Kızlık zarı, isminden dolayı zar gibi düşünülse de aslında bir zar değildir. Anatomik olarak bilinen bir fonksiyonu yoktur. Bu doku ilk cinsel ilişki sırasında anatomik yapıya göre esneyip genişler veya kanar. Bu sebepten pek çok toplumda kızlık zarı ile kadının bekâreti ilişkilendirilir. Kızlık zarının hasara uğramış olması kadında bekâretin bozulduğuna kanıt olarak görülür. Yapılan araştırmalara göre kadınların yarıya yakın bir kısmında ilk cinsel ilişki sırasında kanama olmamaktadır.
Çeşitleri
Annuler kızlık zarı (halka şeklinde): Kızlık zarı yuvarlak halka şeklinde olup ortasında yine halka şeklinde bir delik bulunur. Ortadaki delik çok büyük bir penisin geçişine rağmen zar yırtılamayabilir. Halk arasında ise “esnek zar” tabiri kullanılır. En sıklıkla görülen hymen şeklidir(%60-95 oranında) Kresentrik
Hymen (Yarımay,yarım halka ): Zar yarımay şeklindedir. Üst kısımda zar daha incedir veya hiç yokken arka kısımda belirgindir. Görülme sıklığı %3.5 ile %20 arasında değişmektedir. Bu tür zarlar genelde ilişki sırasında yırtılmaz.
Septalı Himen (Perdeli veya ara bölmeli): Kızlık zarının orta kısmında boşluğu bölen, zara ait ara bir doku parçası vardır. Görülme sıklığı %1.5-5 arasındadır.
Kribriform himen (Çok delikli,elek tarzında, kalburumsu): Hymenin ortasında tek değil birden fazla delik vardır. Bu görüntüsü ile adeta bir “kalbura” benzer. Görülme sıklığı %1′den daha azdır. Ayrıca kızlık zarının çok kalın yahut esnek olmayan sekilde gelişmesi durumunda ilişkiye engel durum yaratacağından ötürü jinekolog tarafından bir müdahele gerekebilir.
Vajinismus, kadın veya erkeğin genital organların anatomik yapısından ilişkisiz bir şekilde ortaya çıkar. "Vajinam çok küçük veya çok dar, bu yüzden cinsel ilişkiye giremiyorum" düşüncesi çok yanlıştır. Çünkü vajina oldukça esnek bir yapıdadır. Cinsel uyarımla birlikte genişler ve uzar. Hatta doğumda bir çocuğun başını çıkaracak kadar genişleyebilir.
Vajinismus ve PC Kasları
Vajina girişinin etrafındaki çok güçlü kaslara, aşk kasları, vajina kasları, pelvik taban kasları ya da PC kas grubu denir. Üreme sistemi ve üriner sistem için kilit rol üstlenmişlerdir. Bu kaslar idrar tutmaya, cinsel birleşmeye, orgazma ve doğum sırasında bebeğin çıkmasına yardımcı olurlar. Bu kaslar üriner açıklığı, vajinayı ve anüsü bir çember gibi çevrelerler ve iskelet sistemine tutunarak, pelvik organları destekleyip tutarlar. Bu kaslar genellikle gevşek değildir. Bu kasların sıkılması cinsel birleşmeye engel olur. Cinsel terapide amaç bu kaslar üzerindeki bilinçli kontrolün öğrenilmesi ve koşullanmış refleksi sistematik olarak değiştirmektir.
Vajina nedir?
Vajina veya halk arasındaki ismi ile “hazne” ya da “vajen” dış genital organ olan vulvadan sonra başlayan rahim ağzı ile sonlanan içi boş silindir şeklinde ve normal halde yaklaşık 7-10 santimetre uzunluğunda, 3 santimetre genişliğinde bir yapıdır. İçi düzensiz deri kıvrımı şeklinde bir yapıdan oluşmaktadır.
Vajinanın Yapısı
Vajinanın yapısı ve vajina şekli kadından kadına farklılık göstermektedir. Vajina yüksek derecede esneyebilme yeteneğine sahip bir organdır. Cinsel ilişki esnasında genişliğini ve uzunluğunu içine giren penisin çapına ve uzunluğuna göre belli oranlarda arttırabilmektedir. Doğum esnasında da bir bebeğin çıkabileceği kadar genişleme kapasitesine sahiptir.
Vajinismus yalnızca sağlıklı ve mutlu bir cinsel birleşmeye engeldir. Normale göre gebelik şansının az olmasına rağmen, vajen ağzına dökülen spermlerin içeri kaçması sayesinde gebelik oluşabilir. Hatta tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olunması da mümkündür. Son yıllarda vajinismus olup da tüp bebek tedavisi gören hastaların sayısında artış vardır.
Bazı jinekologlar doğum sırasında vajinismusun kendiliğinden çözülebileceğini düşünseler bile; doğum yapan ve anne olan kadının vajinismusu genellikle devam eder, sonlanmaz. Hamilelik boyunca çiftlerin aralarındaki problemler de devam eder.
Vajinismuslu kadınlar görücü usulüyle evlenmemişlerse, eş veya sevgililerini otoriter ve baskıcı babalarının aksi özellikteki erkeklerden seçerler. Birleşme gerçekleşmese de, cinsel yaşamları asgari ölçüde devam eder, düzenli olarak sevişirler, sürtünerek boşalabilirler. Hatta sürtünme doğrudan klitorisi uyardığı için vajinismuslu kadınlarda orgazm olma oranı daha da yüksektir. Vajinismus nedeniyle boşanma oranı düşüktür. Bu nedenle vajinismuslu kadınların eşlerinin tutumu son derece önemlidir. Eğer erkek kadının korkusunu anlamaya çalışıp ona destek olma yerine, bir an önce cinsel ilişkiyi gerçekleştirip hem kendisine hem eşine hem de ailesine karşı erkekliğini ispatlama gayreti içinde hareket ederse ki genellikle böyle olur, sorun daha da büyüyecektir. ( İlk gece sonrası eşler olup bitenler konusunda aile büyüklerine hesap vermektedirler. Bu, toplumumuzun hoş olmayan bir adetidir ve sorunu içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir.) Vajinismuslu kadınların kocaları, yanlış olarak istenmedikleri, reddedildikleri, yeteri kadar sevilmedikleri duygularına kapılabilirler. Zamanla erkekte sertleşme yetersizliği, cinsel isteksizlik ortaya çıkabilir.